Nutuk

Çeşitli devletlerle yapılan resmi ve özel temaslar

Saygıdeğer Efendiler. 1921 yılı içinde, çeşitli devletlerle resmî ve özel birtakım temaslar kuruluyordu. Türk – Rus temas ve ilişkileri olumlu bir yönde gelişiyordu. Fransızlardan başka, İtalyanlar ve İngilizlerle de temaslar kurulmuştu. 1921 yılı Haziranında yanlış anlaşılmaya yol açmış bulunan bir konuyu açıklayacağım.

13 Haziran 1921’de İtilâf Kuvvetleri Başkomutanı General Harrington’un yakınlarından olduğunu söyleyen Binbaşı Henry (Henri) ve Sturton (Ştörton) adlarındaki iki subay motorla İnebolu’ya geldiler. Bu subaylar, General Harrington (Harington) adına şunları bildirdiler: Ben, bir torpido ile İnebolu’dan İstanbul’a Harrington’un Boğaziçi’ndeki yalısına gideyim.

Orada generalle barış esasları üzerinde anlaşayım. Ayrıca, İngiltere’nin bağımsızlığımızı tam olarak kabul ettiğini, Yunanlıların topraklarımızdan çıkarılacaklarını ve daha başka konular üzerinde de tartışmanın mümkün olduğunu söylemişler. Bu subaylara verilen cevapta, benim İstanbul’a gitmeyeceğim ve General Harrington’un İnebolu’ya gelip o sırada orada bulunan Refet Paşa ile görüşmesinin uygun olacağı bildirilmiştir.

18 Haziran 1921 tarihli bir telgraf da İstanbul’da Hamit Bey’den geldi. Bu telgrafta bildirilenler aşağı yukarı şöyleydi: Burada resmî görevi olan bir İngiliz, İngiltere’nin İstanbul’daki en büyük makamı adına bugün bana başvurarak hemen bir barış anlaşması için görüşmeye hazır bulunduklarını, Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’yle derhal ilişki kurmak istediklerini ve acele cevap beklediklerini size bildirmek üzere aracı olmamı rica etti.

Hamit Bey’e verilen cevapta, görüşmelere hazır olduğumuz bildirilmişti.

5 Temmuz 1921’de Zonguldak’a gelen bir İngiliz torpidosu General Harrington’dan bana bir mektup getirmişti. Tercümesi Ankara’ya telgrafla bildirilen bu mektup şuydu:

«Komutan Henry vasıtasıyla aldığım habere göre, siz, bana, bir askerin bir askerle görüşmesi tarzında bazı düşünceler bildirmek isteğinde bulunuyorsunuz. Böyle olduğu takdirde, sizce uygun görülecek bir günde İnebolu’da veya İzmit’te sizinle buluşmak üzere Ajax zırhlısıyla gelmeme Britanya Hükûmeti’nce izin verilmiştir.

Arzu buyurulduğu takdirde, durum üzerinde son derece açık ve serbest olarak görüşmelere hazırım. Düşüncelerinizi dinlemek ve bunları İngiliz Hükûmeti’ne bildirmekle görevliyim. İngiliz Hükûmeti adına ne görüşmeler yapmak ne de konuşmak için hiç bir resmî yetkim yoktur. Görüşmenin İngiliz zırhlısında yapılması gerekir. Zırhlıda, yüksek şahsınız kendilerine lâyık bir biçimde kabul edilecektir. Karaya dönüşlerine kadar tam bir hürriyet içinde bulunacaklardır. Böyle bir buluşma kabul edildiği takdirde, size uygun düşen tarih ve saatlerin bildirilmesini rica ederim.»

Bu mektupta yazılanlara göre, General Harrington ile temasa geçmek ve görüşmek isteyenin ben olduğum anlaşılıyor. Halbuki, gerçek böyle değildir. Onun için General Harrington’a şu cevabı verdim:

Zonguldak’a göndermiş olduğunuz mektubun tercümesini, bugün Ankara’ya bildirdiler. Aramızda yapılacak görüşmelerin bir yanlış anlama temeline dayandırılmaması için aşağıdaki noktalara dikkatinizi çekmeye mecburum. 13 Haziran tarihinde Binbaşı Henry ve arkadaşları İnebolu’ya gelerek, zâtıâlîlerinin, Binbaşı Henry aracılığı ile Refet Paşa’ ya teklif edilmiş olan esaslar üzerinde benimle görüşmek istediğinizi bildirmişlerdir.

Nitekim, bu noktalar Binbaşı Henry tarafından size yazılan ve imzalı bir sureti de bize bırakılmış olan mektupta bildirilmiştir. Aramızda doğrudan doğruya yapılan haberleşmenin başlangıcı bundan ibarettir. Millî isteklerimiz sizce bilinmektedir.

Millî topraklarımızın düşmanlardan tamamıyla kurtarılması, millî sınırlanınız içinde siyasî, malî, iktisadî, askerî, adlî ve kültürel alanlarda tam istiklâl ilkesi kabul edildiği takdirde, görüşmelere başlamaya hazır olduğumuzu bildiririm. Size,

Binbaşı Henry tarafından açıklanan sebepler dolayısıyla, görüşmelerin, sizin çok iyi karşılanacağınız İnebolu kasabasında ve karada yapılması bizce uygun görülmüştür. Bu noktalarda aramızda görüş birliği olup olmadığını belirtecek cevabınızı bekliyorum. Yüksek maksadınız, sadece durum hakkında bilgi almak ise, bunun için arkadaşlarımızdan birini görevlendirebiliriz.

Bu mektuba bir karşılık gelmedi. Ancak, Temmuzun yedinci günü İstanbul’da Hâmit Bey’i gören İngiliz maslahatgüzarı Mösyö Rattigan (Retigın), bir tüccar olarak Anadolu’ya gelen Binbaşı Henry’ye, General Harrington’un, oradaki İngiliz esirlerinin yerlerini ve sağlık durumlarını öğrenmeye çalışmasını ve mümkünse, millî orduların İstanbul’a doğru ilerlemeye devam edip etmeyeceklerini Mustafa Kemal Paşa’dan sormasını istediğini, Binbaşı Henry’nin bundan başka teşebbüslere girişmek için bir yetkisinin bulunmadığını bildirmiş.

Efendiler, 1922 yılının Ağustosuna kadar da Batı devletleriyle olumlu anlamda ciddî ilişkiler kurulamadı. Memleketimizde bulunan düşmanları silâh gücüyle çıkarmadıkça, gösterebileceğimiz millî varlık ve kudretimizi fiilen ispat etmedikçe, diplomasi alanında ümide kapılmanın doğru olmadığı yolundaki inancımız kesin ve sürekli idi.

En doğru görüşün bu olduğunu, bu olacağını tabiî olarak kabul etmek gerekir. Gerçekten de bugünün hayat şartları içinde bir tek fert için olduğu gibi, bir millet için de kudret ve kabiliyetini fiilî eserlerle gösterip ispatlamadıkça kendisine değer verilmesini ve saygı gösterilmesini beklemek boşunadır.

Kudret ve kabiliyetten yoksun olanlara değer verilmez. İnsanlık, adalet ve mertliğin gereklerinin yerine getirilmesini, bütün bu vasıflara sahip olduğunu gösterenler isteyebilir.