Atatürkçü Olabilmek: Bir sistem arayışı
Neden Atatürkçü Olmalıyım? ve Nasıl Atatürkçü Olabilirim ? sorularının cevabı halkımıza bugüne kadar verilememiştir.
Çünkü 1938'den sonraki yönetimler bu konuda kendi görevlerini yapmamışlardır.
Çünkü bugüne kadar bizlere sadece Atatürk sevgisi aşılayan bilgiler verilmiştir. O'nun toplumları her alanda ileriye taşıyacak tutarlı, dengeli ve uygulanabilir bilimsel düşünce sistemi daima gözardı edilmiştir.Anayasamız Atatürkçü Düşünce sistemi üzerine inşa edilmiştir. Buna göre gerekli kurumlar oluşturulmuştur. Peki, biz ölümünün 68 inci yılında neden hâlâ Atatürk'ü tartışma ihtiyacı duyuyoruz?
Çünkü, Atatürk'ü yeterince tanımıyor, onun düşünce sistemini anlamıyor, Türk ve dünya toplumlarına yön gösteren başarılı uygulamalarını bilmiyoruz.
Çünkü, Atatürkçü olarak, Atatürk'e ve Atatürkçü Düşünce'ye düşman olan unsurlarla ve sahte Atatürkçülerle mücadele edecek yeterli bilgiye sahip değiliz.
Çünkü, dünyaya mal olmuş bir dehayı, yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü bağrından çıkaran bir milletin mensubu olarak nasıl Atatürkçü olabileceğimizi henüz tespit edememişiz.
Çünkü, Atatürkçü olarak; Atatürkçülük adına yaptığımız yanlışların ve Atatürkçülüğe verdiğimiz büyük zararların farkında bile değiliz.
Yok edildiği farz olunan Türk milletine, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduran Gazi bugün yoktur. Ama onun fikir ve düşünceleri ilk günkü gibi canlıdır. Bu düşünceler bugün küresel güçlerin boyunduruğu altındaki ülkemiz için tek çıkış yolunu göstermektedir. Elinizdeki kitap otuz yıllık bilimsel bir çabanın sonucu olarak; ülkemizde anayasal sistem içinde bir yaşam tarzı olarak seçilen Atatürkçü düşüncenin ne olduğunu, nasıl öğrenileceğini, nasıl tatbik edilebileceğini çok sade bir dille açıklayarak halkımızı bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır.
Çünkü, ben kazanılan her Atatürkçünün Türklük düşmanları karşısında birer atom bombası gücünde olduğuna inanıyorum. Bugün ülkemin gerçek Atatürkçülere her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır.
Ataturk'ün Ekonomi Mucizesi
Büyük Atatürk'ün ekonomik görüş ve uygulamaları ölümünden sonraki uzun yıllar boyunca araştırma konusu yapılmamış ve Türk kamuoyu ile dünya yazarlarının ilgisini çekmemiştir. Bu ilgisizliğin temelinde, O'ndan sonra gelenlerin bu görüş ve uygulamalar üzerinde durma gereği duymamalarının ve birçoklarının da bu görüş ve uygulamaların önemini anlayamamış olmalarının büyük payı vardır.
Dr. Kumkale, bu alandaki bir büyük boşluğu doldurmak ve Atatürk’ün ekonomik alanlarda da büyük bir devrimi gerçekleştirmiş olması gerçeğini dünya’ya anlatmak açısından büyük bir hizmeti yerine getirmiştir. Gerçekten Atatürk’ün bu "Ekonomik Devrimi" Cumhuriyetin kurulması, laiklik, hukuk, dil tarih, giyim, harfler gibi alanlardakilere eşdeğer önemde ve büyüklüktedir.
Bu ekonomik devrim ve uygulaması olmasa, Atatürk’ün tüm öteki devrimlerinin uygulamaya konmasında ve sonuç almada büyük güçlüklerle karşılaşmış olacağı şimdi çok daha iyi görülebilmektedir.
Yanmış, yıkılmış ve son üç savaşta yenilmiş bir millet ile bu büyük devrimleri yapabilmenin, ancak ekonomik alt yapıda gelir ve kaynak yaratabilmeye bağlı olduğunu Birinci Dünya Savaşı sonrasının sisleri içinde görebilmiş büyük önderimizin uygulamaları, zamanın ekonomik düşün alanına da katkılar yapacak yenilikler taşımaktadır. Milletçe kalkınmayı milletinin hasletlerine uygun bir ekonomik plâna bağlama becerisini gösteren büyük önder ve arkadaşlarına, bu nedenle de binlerce şükran borçluyuz.
Dr. Tahir Tamer Kumkale’yi bu önemli katkısı nedeniyle kutlar, başarılarının sürmesini dilerim.
Prof. Dr. Mustafa A. AYSAN - Radikal Gazetesi
Dr. Tahir Tamer KUMKALE Kitaplarını aşağıdaki linkten inceleyebilirsiniz.
Satın almak için Dr. Tahir Tamer KUMKALE Kitapları
