KURUMSAL
SON DUYURULAR

Kuleli Askerî Lisesi'nin 180. Kuruluş Yıldönümü
21 Eylül 2025
30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun
28 Ağustos 2025
Şanlı Yuvamız KULELİ ASKERİ LİSESİNİN 180. Kuruluş Yıldönümü
27 Temmuz 2025
Kuleli Askerî Lisesi’nin 180. Yılı Özel Şiir ve Resim Yarışması Duyurusu
27 Temmuz 2025
2. Uluslararası KULELİ Sanal Karikatür Sergisi
27 Temmuz 2025
401 Numaralı üyemiz Doğan HAYAT'ın (137. DÖNEM (KAL-83)) kaleminden "Şanlı Yuva Kuleli".
“Hayatım roman” diye başlar çoğu insan yaş aldıkça; yıllar boyu yaşadığı, yaşadıklarından anımsadığı, yüreğinde ve yüzünde iz bırakan anılarını anlatır durur ya da unutur… Zaman hiç kimseyi beklemiyor, kimseye ayrıcalık tanımıyor… Kendi düzeni ve kurgusu ile durmadan işliyor… Ne kadar çabalasak da yavaşlatamıyor, donduramıyor, durduramıyoruz… Geri alamıyoruz… Bir başına yürürken, dostlarla oturup sohbet ederken, okurken, dinlerken, izlerken umulmadık bir anda bir sözcük, bir resim, bir imge belleğimizin kuytularına saklanmış anıları çağırıyor… Sonra anıların, anımsamaların binlercesi ardı ardına koşup geliyor… Eskisi gibi olmasa da… Çoğu unutulmamaya, yitip gitmemeye çalışıyor kendince…
Her insanın romanı olmasa da bir öyküsü vardır; kimi uzun kimi kısa… Belki de her canlının; ağacın, kuşun, balığın, çiçeğin de… Daha da ötesi kentlerin, yapıların, yolların, sokakların da bir öyküsü, anlatısı yok mudur, yazılı yazısız… Kimisi buna öykü kimisi tarih kimisi masal diyor… Adının ne olduğu, nasıl adlandırıldığının çok da önemi yok aslında…
Önemli olan, kuşaklar boyunca anlatıla gelmesi, okunması, unutulmaması… Zaman denilen çarkların arasında ezilip toz olmaması, rüzgârlarda savrulup yitmemesi…
1979-1983 yılları arasında öğrencisi olmak ayrıcalığını yaşadığım Kuleli Askerî Lisesinde geçen o güzel yılların, arkadaşlıkların, anıların izini sürmek, o günlerin anılarını yazmaktan çok Şanlı Yuva Kuleli’nin yazılmayan, anlatılmayan, zamanın dişlileri arasında yitip giden öykülerini bulup çıkar mak, kayıt altına almak istedim… Vefa borcumun ilk taksitini
ödemek, okulumuzun unutulmasını önlemek ve daha kapsamlı işler, tasarımlar için bir başlangıç olur diyerek kaleme kâğıda sarıldım…
Yalnızca yaşanmış belli başlı olayların dışında, tavan arasında bırakılmış anıları, eskicilere düşmüş fotoğrafları, unutulmanın karanlık dehlizlerinden kurtarabildiklerimi, ulaşabildiklerimi topladım… Göz önünde olsun diye genel paylaşıma sunmak, sergilemek istedim… Fotoğrafların hepsi kendince bir şeyler söylemeye çalıştı; çoğu sustu, bir bölüğü fısıldadı, birkaçı ise susmak bilmedi, anlattı durdu… Eski günlere gittim ister istemez… Fotoğrafın icat edilmediği günlere kimi zaman... Herkes kendi hikâyesini uydurur derler ya, ben de uydurdum… Yaşadıkça, yaş aldıkça kendiliğinden oluşan metinler; anı, anlatı, deneme, öykü, masal, günce, rüya… Ne derseniz deyin. Dilimin döndüğü, elimin erdiğince bir yapbozun parçaları gibi yerine koymaya çalıştığım kurgusal metinler… Arada birçok eksik parça, anlatılmayan, yazılmayan kaldı elbette… Belki yeni basımlarda tamamlarım eksikleri, biri çıkar daha iyisini yazar belki de…
Yazdığım metinlerde geçen tarih, yer ve kişi adları gibi birçok şey gerçek ancak yazdıklarım kurmacadır. Okuyup yazarken gördüm ki yıllar, adlar, yerler ne kadar da benziyor birbirine, siz de göreceksiniz… Belki de kendi hikâyenizi bulacaksınız satır aralarında… Bu metinler konusunu tarihten alıyor ister istemez ve geçmişe dayalı birtakım bilgiler içeriyor ama bir tarih kitabı değil, akademik bir yayın da… Neyse sözü fazlaca uzatmayayım, ne olduğuna siz karar verin…
Her ne kadar sürçülisan ettikse affola.
Satın almak için www.hepsiburada.com/sanli-yuva-kuleli-dogan-hayat.
sanli-yuva-kuleli-1.pdf dosyasını indirmek için tıklayın!