Nutuk

Trakya’daki durum

Efendiler, içinde bulunduğumuz tarihlerde Trakya’nın durumuna da hep birlikte göz gezdirelim:

Doğu Trakya’da, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Trakya – Paşaeli Merkez Hey’eti bir kongre yaptı. Bu kongre, Trakya’nın idaresini, Trakya – Paşaeli Merkez Hey’eti’ne verdi. Trakya’da Kolordu Komutanı olarak bulunan Cafer Tayyar (Cafer Tayyar Paşa), bu Merkez Hey’etinde olmakla birlikte, Edirne milletvekili olarak da Meclis’imize üye seçilmiştir. Trakya Merkez Hey’eti’ne ve Kolordu Komutanı’na verdiğimiz talimat, Trakya’nın kaderinin bütün memleketin kaderiyle birlikte çözülebileceği esasına dayanıyordu. Askerî harekât bakımından da verdiğimiz direktif şuydu:

Üstün kuvvetlerin taarruzuna uğranılırsa sonuna kadar direnilecek ve Trakya tamamiyle zapt ve işgal edilmiş olsa bile, teklif edilecek herhangi bir çözüm şekli tek başına kabul edilmeyecektir.

Zaten Trakya’daki komutanın da kararının böyle olduğu ifade edilmekteydi. Fakat son zamanlarda, Komutan Cafer Tayyar Bey, yabancıların verdiği teminat üzerine yapılan davete uyarak İstanbul’a gitmiş, bize durumu ancak dönüşünden sonra bildirmişti.

Anlaşıldığına göre, Doğu Trakya’nın yalnız başına varlığını koruyamayacağı ancak Batı Trakya ile birleşerek bir yabancı devletin idaresi sayesinde yaşayabileceği yolunda fikirler telkin edilmiş… Her halde manevî gücü kıracak birtakım propagandalar yapılmış…

Cafer Tayyar Bey İstanbul’da iken Tümen komutanlarından Muhittin Bey, İstanbul’dan Kolordu Komutanlığına atanmış Cafer Tayyar Bey’in Trakya’ya dönmesine izin verilmiş. Cafer Tayyar Bey, İstanbul çevreleriyle görüştükten sonra, Muhittin Bey’in teklifine rağmen, artık kolordunun komutanlığını üzerine almamış, Muhittin Bey’in üzerinde bırakmış. Böylece Trakya’nın kaderi, İstanbul siyasî çevrelerinin etkisine terk edilmiş…

Efendiler, Büyük Millet Meclisi açıldığı zaman, Trakya’da, l’inci Kolordu’nun savaş düzeni şöyleydi:

Kolordu karargâhı Edirne’de;

60’ıncı Tümen: Keşan, Edirne, Uzunköprü dolaylarında;

55’inci Tümen: Tekirdağ bölgesinde;

49’uncu Tümen: Kırklareli bölgesinde.

Yunan ordusu, Anadolu’da, Batı Cephesinde yaptığı genel taarruzda başarı sağladıktan sonra, 20 Temmuz 1920’de Tekirdağ’a bir tümen çıkardı. Tekirdağ bölgesinde pek dağınık bir durumda bulunan 55’inci Tümen, toplanmaya vakit bulamadan, Yunan tümeni, Edirne’ye doğru yürümeye başladı.

Batı Trakya’dan Meriç’i geçerek taarruz etmek isteyen Yunan kuvvetleri, o bölgedeki 60’ıncı Tümen’e komuta eden Cemil Bey’in (İçişleri Bakanı Cemil Bey’dir) ve 15 Haziranda kuvvetleriyle Edirne’ye gelmiş bulunan ve Edirne – Karaağaç istasyonu arasında ciddî savaşlar vermiş olan Şükrü Naili Bey’in (Şükrü Naili Paşa) dikkat ve direnmeleri sayesinde durduruldu ve ilerlemeleri önlendi.